Hello Tomorrow ve BCG tarafından yayımlanan ‘‘Nature Co-Design’’ raporu, doğayla ortak tasarıma odaklanıyor.
Doğanın ortak tasarımı olarak bilinen 4. sanayi devrimi, ileri teknoloji ve makine öğreniminde tedarik zinciri, değer havuzu ve iş sürecinin yeniden tanımlanmasına neden olacak yeni bir dalgayı beraberinde getirdi. Şimdiden görülen birçok yıkıcı etkisine rağmen bize ekonomik büyüme konusunda yeni kapılar açtı. Aynı zamanda iklim değişikliği ve sınırlı kaynaklarımızın azalmasının getirdiği zorluklar da ele alındı. Öte yandan doğanın tasarım prensiplerinden ve üretim yeteneklerinden atomik seviyede yararlanmak için; biyoloji, malzeme bilimi ve nanoteknolojiden yararlanıldı.
Doğayla ortak tasarımının etkilerini dört maddede inceleyebiliriz:
- Seçenek alanını genişletir, yeni değer yaratmak için değer havuzlarını değiştirir.
- Doğayla ortak tasarım, atıkları kaynaklara dönüştürerek değer zincirinden değer ağına yeniden düşünmeye zorlar.
- Doğayla ortak tasarım, doğa ile üretim yaparak ekonomiyi yeniden tanımlayacak tasarımın hassasiyetini ve seçiciliğini yansıtır.
- Doğayla ortak tasarım, bilimsel bilgi ve güçlü hayal gücü gerektirir.
Bu maddelerden de yola çıkabileceğimiz üzere doğayla ortak tasarımın hayatımızda büyük etkileri olacak. Çok sayıda alanda bize yeni fırsatlar sunacak olan doğayla ortak tasarım yönteminin pazar fırsatı da bir o kadar büyük olacak. WEF tarafından hazırlanan bir rapora göre doğa dostu çözümlerin 2030’un sonuna kadar 10 trilyon ABD doları getirilebileceği düşünülüyor.
Doğa ile ortak tasarım hızla trend haline gelirken ekonomideki bütün sektörleri de etkileyecek seviyeye ulaşıyor. Bu tasarımı benimseyen işletmeler sürdürülebilir bir geleceğe dönüşmede bir adım öne geçecek.
Daha fazla bilgi ve veri için Hello Tomorrow ve BCG tarafından hazırlanan raporun tamamına buradan erişebilirsiniz.