Hello Tomorrow’u bu yıl aralık ayında ilk kez duyduğumda Türkiye Finalleri gerçekleşiyordu. Deep-tech, geleceği birlikte inşa etmek, insan yararına teknoloji.. Bu kavramları okudukça heyecanım daha da arttı ve araştırmaya başladım.Sonrasında ise karar vermiştim. Her yıl Paris’te düzenlenen Hello Tomorrow Global Summit’e mutlaka katılmalı, bu ekosistemin atmosferini soluyup, geleceğe dair heyecan verici hayallerini dinleyip ortak olabileceğim, kendi hayallerimi paylaşabileceğim bu insanlarla tanışmalıydım.
İlk kez katıldığım Hello Tomorrow Global Zirvesi adeta orada bulunmak için kat ettiğim her km’ye, orada geçirdiğim her saniyeye değerdi. İki gün süren zirvede her anlamda gelecekten iki günün simülasyonunu yaşadık. Tüm konuşmacılar alanlarında dünya çapında uzman kişilerdi. Aynı gün içinde Mars araştırmalarındaki son gelişmeleri Anita Sengupta’dan, genetik alanında belki öncesinde hiç duymadığınız buluşları Harvard’ın dâhisi George Church’ten dinleme şansı bulduğumuz zirve benim için tek kelimeyle muhteşemdi.
Bir yandan alt kattaki standlarda günün her yarısı farklı alanlarda dünyanın ilk 500 inovasyonu arasına girmeye hak kazanmış eşsiz deep-tech girişimlerini dinleyip, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için birbirinden eşsiz teknolojiler üreten girişimcilerle tanışmak mümkünken, diğer yandan iki gün boyunca aralıksız devam eden uzay teknolojileri, biyoloji, deep-tech ekosistemi, wellness gibi çok çeşitli ve birbirinden değerli alanlarda düzenlenen oturumlara katıldık.
Ben zirvede gönüllü ekibindeydim. (Evet fotoğraflardaki o havalı mor tişörtten ben de giydim :D) Gönüllüler zirvenin iki gününden birinde önceden belirlenen bir lokasyon ve görevde çalışıp bu muhteşem zirveyi inşa edenlerin bir parçası olma şansı yakalarken diğer gün ise istedikleri oturuma katılıp, dört ayrı kategoride yarışan girişimlerin sunumlarını dinleyebiliyorlardı. Ben de bu eşsiz deneyimi ilk gün özel oturumların düzenlendiği Meetup Room’da görevli olarak, diğer gün ise zirvenin her anını birbirinden güzel oturumlara katılarak değerlendirerek tatmış oldum.
Zirveye katılmaya hak kazanan girişimler arasında çözüm ürettikleri problem anlamında şahsi gözdelerimden biri olan RxAll, tıbbi ilaçlar için kalite tespiti yapabilmemizi sağlayan bir dijital platform fikriyle dijital sağlık kategorisinin birincisi oldu. Sahte ilaçları anında tespit edebileceğiniz bu platformun sahte ilaçlardan zarar gören insan sayısını önemli ölçüde azaltmasını umuyorum. Bunun yanı sıra organ naklinde normalde maksimum 1-2 saat olan nakil süresini 24 saate kadar uzatabilen taşıma cihazının üreticisi X-Therma da yankı uyandıran girişimlerden biriydi. Tabi ki, Türkiye finalinin birincisi olarak girişimlerini zirvedeki stand alanında tanıtmaya hak kazanan NanomatTR’ye de değinmeden geçemeyeceğim, tarım endüstrisinde doğal nanotüpler kullanarak pestisit salınımının yan etkilerini azaltmayı amaçlayan fikirleriyle gıda & tarım ve çevre kategorisinin en gözde girişimlerinden biriydi.
Standlarda karşılaştığım bu yenilikçi fikirlerin yanı sıra viral kanser tedavisi alanında en son teknolojileri kullanarak, umut vadeden önemli çalışmalar yürütmekte olan Geen Biotechnology ise Hello Tomorrow 2019 zirvesi sayesinde tanıdığım ve belki de zirvenin bana en önemli katkısı olarak şu günlerde kendileriyle ortak bir hayal için birlikte çalışmaya başladığımız değerli girişimlerden bir diğeriydi.
Özetlemek gerekirse HT Zirvesi birbirinden değerli konuşmacılar, startup sunumları, proje sergileri, özel oturumlarla dopdolu, dünyanın dört bir yanından gelmiş teknoloji tutkunu insanlarla tanışıp, fikirlerinizi paylaşabileceğiniz, hatta hayal ortaklarınızı bulabileceğiniz harika bir tecrübeydi.
Seneye görüşmek üzere!
Asena Ok