Araştırmacılar, kadın sağlığı teknolojisinde önemli bir ilerlemeyi işaret eden, terde üreme hormonunu gerçek zamanlı olarak takip etmek için invaziv olmayan bir giyilebilir biyosensör geliştirdi.
🔍 Oyun Değiştirici: Temel sağlık göstergelerini bir yüzük takmak kadar basit bir şekilde takip edebileceğimiz bir dünyayı hayal edin. Buradaki giyilebilir biyosensörün geliştirilmesiyle gelecek şimdi her zamankinden daha yakın. Bu biyosensör, üreme hormonu olan östradiyolu ter içerisinden doğrudan izleyebiliyor. Bu ilerleme, kadın sağlığı ve üremeye yaklaşımımızı kökten değiştirebilir.
🌐 İşin Mutfağı: Bu sensörün kalbinde, nano-mühendislik ve moleküler biyolojinin birleşimi yer alıyor. Son teknoloji mikroakışkanlar kullanarak, cihaz teri yakalıyor ve östradiyol moleküllerine seçici olarak bağlanan özel tasarlanmış DNA/RNA ipliklerinden oluşan aptamerlerle analiz ediyor. Bu yenilikçi yaklaşım, geleneksel, daha invaziv kan testlerine olan ihtiyacı ortadan kaldırarak, kişisel sağlık parametrelerini takip etmenin geleceğine bir bakış sunuyor.
Aptamer Nedir: Aptamerler, spesifik bir hedef moleküle bağlanan kısa ve tek sarmallı DNA veya RNA dizileridir.
👩🔬 Neden Önemli: Kadınlar, üreme takibi için uzun süredir invaziv yöntemlere bağlı kaldılar. Bu sensör, süreci sadece basitleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bunu olağanüstü bir doğrulukla yapıyor. Bu, kadınlara üreme sağlıkları hakkında gerçek zamanlı, detaylı bilgiler sunarak, onları güçlendirme yolunda ciddi bir fayda sağlıyor.
📱 Gerçek Zamanlı ve Keskin Veri: Testlerde bu biyosensör, geleneksel kan testleriyle yarışabilecek düzeyde doğruluk verdiğini gösterdi. Ayrıca, bu sensör sadece östradiyol izlemekle kalmıyor, aynı zamanda cilt sıcaklığını ve ter bileşimini de izleyerek, hormon seviyelerinin kesin okumalarını sağlıyor. Bu veriler, günlük dijital rutinimizin bir parçası haline gelerek, akıllı telefonlara sorunsuz bir şekilde senkronize ediliyor.
🔬 Gelecek: Araştırma ekibi, birden fazla hormonun aynı anda izlenebileceği bir gelecek hayal ediyor. Bu sensör, kişiselleştirilmiş tıp vizyonumuzun içine sıkıca oturan, bütünsel, invaziv olmayan bir takip sistemi yolunda önemli bir basamak sunuyor.
🔗 Çalışmayı Daha Derinlemesine İnceleyin:
Yüksek çözünürlüğe sahip ultra kompakt sensörler, giyilebilir teknolojiler geliştirmenin önünü açacak en önemli gelişmeler arasında. Kuantum sensörler, buradaki teknolojik geliştirmelerin başını çekiyor. Bu gelişmelerin en güzel örneklerinden biri, Hello Tomorrow Deep Tech Pioneer’lerinden olan NIQS Tech’in geliştirdiği benzersiz teknoloji. İngiltere’deki University of Leeds araştırmacılarının geliştirdiği optik sensör ve yenilikçi sensör malzemesi ile kandaki glukoz seviyesini ölçen girişim, diyabetli bireyler için umut ışığı oluyor.
Gelin bir de bu kuantum teknolojilerin geliştirildiği, Avrupa’da bilimin kalbinin attığı merkez CERN’deki gelişmeleri inceleyelim.
CERN’deki Kuantum Teknolojisi İnisiyatifi (QTI), kuantum teknolojisi ile yüksek enerji fiziği arasında yeni bir iş birliği çağı başlatıyor. CERN’deki bilim insanlarının ve mühendislerin özel becerilerinden yararlanan bir köprü kurma çalışmasının yakın zamanda tamamlanan birinci aşaması, yüksek enerji fiziği üzerinde büyük etkiye sahip olabilecek potansiyel alanların belirlenmesi açısından kritik öneme sahipti.
🪫Yüksek enerji fiziği içinde bir kuantum teknolojisi topluluğu oluşturmak CERN QTI’in ana başarılarından biri. Bilimsel ve teknolojik ilerleme, kapasite geliştirme, sanayi ve akademi arasında ortak gelişim köprülerinin oluşturulması, 2021 yılında açıklanan stratejik yol haritasının odak noktaları arasındaydı. Yol haritası, diğer birçok alanın yanı sıra, kuantum teorisi, hesaplama, algılama ve ağ oluşturma ile ilgili CERN’ün birçok sorumluluğunun olduğunu gösterdi.
İnisiyatif, Uluslararası Yüksek Enerji Fiziği için Kuantum Teknolojileri Konferansı ve Makine Öğreniminde Kuantum Teknikleri konferansı gibi prestijli konferanslara ev sahipliği yaparak, bilgi alışverişini ve teknolojik yayılımı teşvik etme konusundaki kararlılığını gösterdi.
🇨🇭CERN Teknoloji Transferi departmanı, CERN QTI’yi iş planlarına entegre etme konusunda büyük ilerleme kaydediyor. Bu departmanın amacı, kuantum tedarik zincirindeki karşılanmamış talepleri inceleyerek endüstrinin CERN’in kuantum teknolojisi bilgisinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak. CERN, Avrupa Kuantum Endüstrisi Konsorsiyumu gibi gruplara üye olarak, kuantum teknolojilerinin yaratılmasında aktif rol üstleneceğinin altını çizdi.
CERN QTI, yüksek enerji fiziği ve kuantum teknolojisi buluştuğunda ekip çalışmasının ve yeni fikirlerin ne kadar etkili olabileceğinin kaliteli bir örneği. Mevcut ve gelecekteki başarıları ve hedefleri, birçok alanı birbirine bağlayan ve yüksek enerji fiziği ve ötesindeki kuantum teknolojilerinin gelişimini etkileyen, bilimsel ilerlemenin arkasındaki itici güç olarak önemini gösteriyor.
CERN, bu teknolojileri ticarileştirme konusunda da hem çalışanlarına hem de endüstriden uzmanlara destek veriyor. CERN teknolojisi ve uzmanlığına dayalı işler kurmayı hedefleyen girişimcilere kapsamlı destek sağlayarak spin-off şirketlerin oluşumunu aktif olarak teşvik ediyor. Fikri mülkiyetin önemini vurgulayarak yeni girişimler için teknolojilerin lisanslanmasında yardımcı olmakla birlikte, üye devletlerde, CERN’in alanlarıyla ilgili fikirlere sahip girişimcileri desteklemek için İş Geliştirme Merkezleri kurmuş olup, teknoloji transferi ve girişimcilik gelişimi için kapsamlı bir ekosistem sağlıyor.
CERN’de Girişimcilik Geliştirme Sorumlusu olarak görev yapan Ash Ravikumar’dan “Derin teknoloji girişimciliğiyle çığır açan yenilikleri hızlandırmak ve CERN’in toplum üzerindeki olumlu etkisini en üst düzeye çıkarmak” başlıklı açılış konuşmasını dinlemek için 22 Şubat’ta DasDas sahnesinde gerçekleşecek Hello Tomorrow Türkiye Summit’e katılın! https://www.hello-tomorrow.org.tr/faaliyetlerimiz/hello-tomorrow-turkiye-summit-2024/
Ek Kaynaklar:
- Prof. Can Dinçer’den “End-to-end Design of Wearable Sensors” makalesi: https://www.nature.com/articles/s41578-022-00460-x
- Sağlık dünyasında CERN teknolojileri: